Dogger Bank Rüzgar Çiftliği, Yorkshire kıyısının yaklaşık 80 mil açığında yer almaktadır. İngiliz SSE firması ile Norveçli Equinor ve Vårgrønn firmalarının ortaklaşa geliştirdiği proje, 2026 yılında tamamlandığında 3,6 gigawatt enerji üretecek. İnşaat, Dogger Bank A, B ve C olarak bilinen 1,2 GW’lık üç aşamada gerçekleşiyor. Bilgi The Guardian gazetesi tarafından bildirildi.
“Tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum. Dogger Bank’a güç vermenin ilk aşaması önemli bir mühendislik başarısıdır ve Britanya’nın temiz enerji geçişinde başka bir kilometre taşını temsil etmektedir” dedi National Grid’in Müşteri Bağlantısı Direktörü John Twomey. İngiltere Başbakanı bile bu etkinliği kaçırmadı. Rishi Sunak, başarı hakkında şunları söyledi: “Bu proje, İngiliz hanelerine İngiliz denizlerinden enerji sağlayabilecek yenilenebilir ve verimli enerjinin üretimi açısından kritik öneme sahiptir.”
Ancak başbakanın destek sözleri, yeni enerjiye geçişten siyasi kazanç elde etmek istediğini söyleyen çevre aktivistlerinin net sıfır karbon politikasından geri adım atması nedeniyle kınanmasından haftalar sonra geldi.
İngiliz hükümeti de geçen ay bir enerji ihalesinde yeni açık deniz rüzgar santrali kazanamadığı için sert eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Pek çok uzmana göre, yılda 8 milyon İngiliz evine enerji sağlamaya yetecek 5 GWm’lik proje potansiyeli vardı. Britanya’nın İşçi Partisi muhalefet lideri Keir Starmer, Sunak’ın rüzgar enerjisine yatırım yapmamasının uluslararası piyasayı boğan Putin’e bir hediye olduğunu söyledi.
Sunak, “Santral sadece enerji güvenliğimizi güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda istihdam yaratacak, elektrik faturalarını azaltacak ve net sıfıra ulaşma yolunda ilerlememizi sağlayacak” dedi.
Son iki yılda, kısmen Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle bağlantılı olarak doğalgaz ve elektrik faturalarında yaşanan artış, dikkatleri yerli enerji sistemindeki eksikliklere çekti. Buradaki Muhafazakar hükümet, Britanya’nın enerji sistemini 2035 yılına kadar karbondan arındırma hedefini belirlerken, İşçi Partisi de aynı hedefe 2030 gibi erken bir tarihte ulaşma sözü verdi. Ancak bu hedeflere ulaşmak onlar için önemli bir zorluk.
Bu durum geliştiriciler için de daha zor hale geldi. Malzeme, işçilik ve finansman maliyetleri geçtiğimiz yıl hızla arttı. Bu yılın başlarında İsveç enerji şirketi Vattenfall, artan maliyetler nedeniyle artık kârlı olmadığı için milyarlarca sterlinlik Norfolk Boreas rüzgar santralindeki çalışmayı durduracağını duyurdu.
Ancak The Guardian’ın sonucuna göre SSE geçen yıl başka bir büyük rüzgar santrali projesi başlattı; İskoçya’nın en büyük açık deniz rüzgar santrali olan Seagreen.
“Tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum. Dogger Bank’a güç vermenin ilk aşaması önemli bir mühendislik başarısıdır ve Britanya’nın temiz enerji geçişinde başka bir kilometre taşını temsil etmektedir” dedi National Grid’in Müşteri Bağlantısı Direktörü John Twomey. İngiltere Başbakanı bile bu etkinliği kaçırmadı. Rishi Sunak, başarı hakkında şunları söyledi: “Bu proje, İngiliz hanelerine İngiliz denizlerinden enerji sağlayabilecek yenilenebilir ve verimli enerjinin üretimi açısından kritik öneme sahiptir.”
Ancak başbakanın destek sözleri, yeni enerjiye geçişten siyasi kazanç elde etmek istediğini söyleyen çevre aktivistlerinin net sıfır karbon politikasından geri adım atması nedeniyle kınanmasından haftalar sonra geldi.
İngiliz hükümeti de geçen ay bir enerji ihalesinde yeni açık deniz rüzgar santrali kazanamadığı için sert eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Pek çok uzmana göre, yılda 8 milyon İngiliz evine enerji sağlamaya yetecek 5 GWm’lik proje potansiyeli vardı. Britanya’nın İşçi Partisi muhalefet lideri Keir Starmer, Sunak’ın rüzgar enerjisine yatırım yapmamasının uluslararası piyasayı boğan Putin’e bir hediye olduğunu söyledi.
Sunak, “Santral sadece enerji güvenliğimizi güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda istihdam yaratacak, elektrik faturalarını azaltacak ve net sıfıra ulaşma yolunda ilerlememizi sağlayacak” dedi.
Son iki yılda, kısmen Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle bağlantılı olarak doğalgaz ve elektrik faturalarında yaşanan artış, dikkatleri yerli enerji sistemindeki eksikliklere çekti. Buradaki Muhafazakar hükümet, Britanya’nın enerji sistemini 2035 yılına kadar karbondan arındırma hedefini belirlerken, İşçi Partisi de aynı hedefe 2030 gibi erken bir tarihte ulaşma sözü verdi. Ancak bu hedeflere ulaşmak onlar için önemli bir zorluk.
Bu durum geliştiriciler için de daha zor hale geldi. Malzeme, işçilik ve finansman maliyetleri geçtiğimiz yıl hızla arttı. Bu yılın başlarında İsveç enerji şirketi Vattenfall, artan maliyetler nedeniyle artık kârlı olmadığı için milyarlarca sterlinlik Norfolk Boreas rüzgar santralindeki çalışmayı durduracağını duyurdu.
Ancak The Guardian’ın sonucuna göre SSE geçen yıl başka bir büyük rüzgar santrali projesi başlattı; İskoçya’nın en büyük açık deniz rüzgar santrali olan Seagreen.